Fenerbahçe Feneri
Denizlerin Kadim ve Yalnız Gözeticileri
Deniz fenerleri; denizlerin, dalgaların, fırtınaların, kayalıkların, gemilerin, martıların en yakın tanıklarıdır. Yanardöner ışıklarıyla denizcilerin yol göstericileri gelişen teknoloji sebebi ile yavaş yavaş yaşamdan emekli oluyorlar. Deniz taşıtlarının yönlerini bulabilmek için deniz fenerlerine olan ihtiyacı giderek yok olsa da tarihler boyu tek başlarına denizleri beklemiş, denizcilerin yollarını gözlemiş olan fenerler her koşulda korunup gözetilmeyi hak ediyorlar.
Adını telaffuz ettiğimizde naifçe gülümsememize, görüntüsünü zihnimizde canlandırdıkça romantik duygulara kapıldığımız şeylerden birisidir deniz fenerleri… Yavaş yavaş “tarihi esere” dönüşen bu fenerler, deniz kuleleri olarak da biliniyorlar.
En eski deniz feneri, MÖ 7. yüzyılda Sigeon’da, bugünkü ismiyle, Kumkale’de (Çanakkale) yapılmıştır. İstanbul Boğazı’nın Trakya yakasındaki Timée ve karşı kıyısındaki Chrysopolis (Üsküdar) fenerleri MÖ 2. yüzyılda yapılmıştır. Mısır’ın İskenderiye şehrinde inşa edilmiş; ancak günümüzde bulunmayan, Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri ve deniz fenerlerinin en yüksek olanı İskenderiye Feneri İ.Ö. 280 yılında Knidos’lu Sostrates tarafından Pharos adası üzerine yapılmıştır. Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302’de başka bir depremde yıkılmıştır. 1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yok oldu. Antik Çağ’da inşa edilen bir çok deniz feneri, Orta Çağ’da deniz ticaretinin durması sebebiyle ilgisizlikten harap olmuştur.
Ülkemiz kıyılarında çeşitli tip ve özellikler taşıyan 354 fener bulunuyor. Bunlardan 82’i si Karadeniz de, 53 tanesi Marmara da, 85’i Ege kıyılarında, 73’ü Akdeniz de, 23’ü Çanakkale, 38 tanesi de İstanbul da görev yapıyor. İstanbul Boğazı’nda özellikle 1800’lü yıllardan sonra çoğalan gemi geçişlerinde kaza riskindeki artış sebebiyle fenerler inşa edilmeye başlanmış. O günden bu güne de irili ufaklı çok sayıda ve türde inşa edilen fenerler tarihi öneme sahiptir. Bu yazımızda ilk fenerimiz olma özelliğini taşıyan Fenerbahçe Feneri’ni sizler için kaleme aldık. Gelin yazımızın devamında bir zaman ışığıyla denizleri aydınlatan Fenerbahçe Feneri’nin tarihine bizlerde ışık tutalım.
Işık, daha fazla ışık!
İstanbul’un Anadolu yakasında Fenerbahçe burnunda yer alan bu fener Adalar ve Marmara’a seyrine sahip hoş bir gezinti alanında bulunuyor. Fenerbahçe Feneri; İstanbul’un Asya yakasındaki Fenerbahçe burnunda bulunan deniz feneridir. Yüksekliği 20 metredir. Mercek yapısı sabit kristaldir. Işık 15 deniz mili uzaktan görülmektedir. Bu fener; Şile Feneri, Anadolu Feneri ya da Rumeli Feneri gibi heybetli kayalıklara konuşlandırılmamıştır; bu sebeple diğer fenerlere oranla çok görkemli sayılmaz. Ancak görkemli bir tarihe sahiptir. Çünkü Osmanlı Devleti’nin inşa ettiği ilk fenerdir.
İstanbul Kadıköy ilçesinde, semte adını veren Fenerbahçe Burnu’ndaki bu fener, ilk deniz fenerimizdir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Osmanlı Devleti’nin 1570 yılına ait kaynaklarında bu fener; “Bağçe-i Fener “ adı ile geçmektedir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Mart 1562 tarihli Üsküdar Kadısına verdiği fermanı ile bu fenerin inşa edildiği bilinmektedir. Ferman, Topkapı Sarayı arşivinde muhafaza edilmektedir. Kömürciyan’ın “İstanbul Tarihi” isimli kitabında ve Hüseyin Ayvansarayî de Hadîkatü’l-Cevâmi isimli eserinde, Fenerbahçe Feneri’nden bahsedilmektedir.
- Fenerbahçe Feneri, idamlar dahil pek çok olaya sahne olmuştur.
- Fener sadece gemilere yol gösterip; hayat kurtarmak için kullanılmamıştır. Fenerde yaşanan olaylardan kısaca bahsetmek gerekirse:
- 1707’de III. Ahmed’in kubbe veziri olan Seyyid Firarî Hasan Paşa’nın Fenerbahçe Feneri’nde boğdurulup, denize atıldığı bilinmektedir.
- 18. yüzyılda devlet ricalinden bazı kişilerin buraya sürgüne gönderildiklerinden ve burada kısa bir süre tutuklu olarak kaldıklarından bahsedilir.
- İngiliz işgali sırasında; İngiliz askerlerinin kuleye çıkmak istediği ancak Fenerci Mediha Hanım ve annesinin, askerleri fenerden uzaklaştırdığı anlatılmaktadır.
- Ayrıca fener, Cumhuriyet’in 10’uncu yıl kutlamalarında ışıklandırılıp süslenmiş. II. Dünya Savaşı yıllarında ise fenerin kristali siyah perde ile kapatılarak karartılmıştır.
- Fenerbahçe Feneri, ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nce koruma altındadır.
- Gizemli ve görkemli bir tarihe sahip Fenerbahçe Feneri’miz hala mevcudiyetini ve eski güzelliğini muhafaza etmektedir.