Oyuncak Müzesi : İçinizdeki Çocuğu Yaşatır
Herkesin beraber büyüdüğü bir oyuncağı vardır mutlaka. Büyümenin verdiği telaşa kapılıp, sadık dostlarımızı bir kenara bırakmışızdır. Ama her ne kadar büyüsek de, o çocuk yanımız hep kalmıştır içimizde. Sadık dostumuzu bir kenara bırakmış olsak da hatıralarını saklamışızdır.
Eskiden oyuncak dendiğinde; kimimizin aklına araba, kimimizin altın rengi saçları bir güneş gibi parlayan bebek, kimimizin aklına ise tahtadan bir at gelirdi. Şimdilerde ise çocukluk anılarımızda derin izler bırakan bu oyun arkadaşlarımızın yerini gelişen teknoloji ile bilgisayarlarda çeşitli konsüller aracılığı ile oynanan mekanizmalar aldı. Hadi kendinize ve çocuğunuza bir iyilik yapın. En kısa zamanda çocuğunuz ve de çocukluğunuzla birlikte oyuna dair bir yolculuk yapmak için İstanbul Oyuncak Müzesi’ni ziyaret edin. Eminiz ki bu ziyaretle siz haftanın stresinden arınıp çocukluğunuza kavuşurken, çocuğunuz da buradaki oyuncakların zamanının çoğunu başında geçirdiği o bilgisayar oyunlarından daha anlamlı olduğu keşfedecek.
Çocukluğunu bir kez daha yaşamak isteyen ya da çocuğuyla birlikte keyifle vakit geçirmek isteyenler için oyuncak tutkunu şair/yazar Sunay Akın’ın kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi’ni kaleme alıyoruz.
Oyuncak Müzesi Fikrinin Oluşumu
Bu fikir, Sunay Akın’ın 21 yıl önceki Almanya seyahati esnasında oyuncak müzesiyle tanışması ile ortaya çıkıyor. Şair/yazar, Nürnberg kentine yer alan müzede sergilenen oyuncaklardan oldukça etkileniyor ve daha sonra ziyaret ettiği tüm ülkelerdeki Oyuncak Müzelerini araştırmaya başlıyor.
Klasik Müze Anlayışının Ötesinde
İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2005 yılında şair/yazar Sunay Akın tarafından Göztepe semtindeki tarihi bir köşkte kurulmuştur.
Müze, çeşitli ülkelerdeki antikacılardan ve açık artırmalardan satın alınan 1000’den fazla oyuncakla açılmıştır. Müzede 1700’lü yıllardan itibaren günümüze kadar uzanan oyuncak tarihinin en seçkin örnekleri sergilenmektedir. Hali hazırda müzede yaklaşık 4000’den fazla oyuncak yer almaktadır.
2012 yılında Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği buluşması, İstanbul Oyuncak Müzesi tarafından dünyada ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilmiştir. Bu buluşma, İstanbul’a ‘Oyuncak Müzelerinin Başkenti’ ünvanını kazandırmıştır.
Müze kurucusu Sunay Akın’ın danışmanlığında ülkemizde başka oyuncak müzeleri de kurulmuştur. Bu müzeler; 2011 yılında ziyarete açılan Antalya Oyuncak Müzesi ve 2013 yılında kurulan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesidir.
Her Oda Ayrı Bir Sahne
İstanbul Oyuncak Müzesinde oyuncaklar eğlenceli ve akılda kalıcı bir öğrenme yöntemi ile ziyaretçilere sunmaktadır. Bu müzede 5 kat bulunmaktadır. Her katta girdiğiniz her odada farklı oyuncaklarla farklı bir macera yaşama imkanı ile karşılaşacaksınız. Müzenin her odası tiyatro sahnesi görünümünde tasarlanmıştır. Bu dekor da sahne tasarım sanatçısı Ayhan Doğan tarafından tasarlanmıştır. Büyüklere ve küçüklere hayatı anlatan bütün oyuncakların bulunduğu müzede; asker, polis, itfaiyeci, bebekler, arabalar, uzay araçları ve çeşitli oyuncaklardan oluşan 16 bölüm var. Uzay oyuncaklarının olduğu bölüme girdiğinizde başınızın üstünde yıldızlar yanıp sönerken, oyuncak trenler gerçek bir tren kompartımanının içinde sergileniyor.
Köşkten içeriye adımınızı attıpınızda o huzuru içinizde hissetmeye başlıyorsunuz. Fonda çalan klasik müzik adeta kulaklarınızı okşuyor. Müziğin arasından yükselen oyuncakların tılsımlı melodisi de sizi geçmişe yapacağınız tatlı bir yolculuğa çağırıyor.
Müzeye girenlerin yüzünde merak, çıkanların ise huzurlu bir gülümseme ifadesi var. Burası zaman tüneli desek abartmış sayılmayız. Çünkü müzenin her köşesi sizi kendi dönemine götüren sihirli oyuncaklarla dolu.
Konumuz oyuncak müzesi olunca oyuncağa dair ilginizi çekecek kısa bilgilere de yer vermek istedik.
Oyuncağın Tarihçesi
Oyuncağın tarihi insanlık kadar eskidir. Oyun amaçlı olarak üretilen ilk nesnelerin top, uçurtma ve yoyo olduğu kabul edilmektedir. Oyuncak olarak bahsi geçen en eski kayıt ise, tahta ve terrakottadan yapılmış yoyolardan bahsedilen , MÖ 500 yıllarına ait Antik Yunan belgesidir.
Ülkemizde ise oyuncak üretimi denildiği vakit ilk akla gelen Osmanlı döneminin Eyüp oyuncaklarıdır. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde 100 dükkan ve 105 nefer olarak oyuncakçı esnafı betimlemiştir. Osmanlı döneminde Eyüp’te, hayvan bağırsağından yapılmış balonlar, tahta topaçlar, çemberler, tefler, toprak düdükler satıldığı bilinmektedir.
İstanbul Oyuncak Müzesi ailenin tüm fertlerini kucaklamaktadır. Bu müzeyi; çocuklar kadar, çocukluğunu ve çocukluğunda ki oyuncakları ile anılarını tazelemek isteyen yetişkinler de gezmelidir.
Bu müzede ailenizle birlikte zaman geçirme ve ortak mutluluğu paylaşabilme imkanı bulacaksınız. Ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günleri haricinde, hafta içi, 09.30-18.00; hafta sonları ise 09.30 – 19.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Ziyaret Ücretleri: Tam:10 TL İndirimli:7 TL
Adres: Ömerpaşa Caddesi Dr. Zeki Zeren Sokağı no:17 Göztepe/İstanbul