700 Yıllık Yaşayan Bir Tarih: Cumalıkızık Köyü
Dar sokakları, eski evleri, kapı tokmakları, sokaklarındaki çeşmeleri ve odun ateşinde pişirilen leziz ekmeğiyle insanı etkileyici bir yolculuğa çıkaran Cumalıkızıkta’yız. 700 yıllık geçmişe sahip adeta bir açık hava müzesini andıran bu köyü keşfederken bu şirin mi şirin Osmanlı köyünün büyüsüne kapılmamak elde değil! Türkiye’nin değişik bölgelerinde bulunan, tarihi eserleri ve Osmanlı mimarisinden örnek evleri bakım yaparak yaşatan köyler, turistik gezi yerleri olmaya ve o zamanın eserleri ile birlikte yaşar olmaya başladı. Bu sayımızdan bunlardan biri olan Cumalıkızık Köyü’nden sizlere bahsedeceğiz.
Tarihi şehirlerimizden Bursa’nın koruma altına alınmış köylerinden biri olan ve uluslararası örgütler tarafından da sahiplenilen Cumalıkızık Köyü, şehir merkezine on kilometre uzaklıktadır. Buraya adımınızı attığınız andan itibaren stresten arındığınızı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bakirliğini kaybetmemiş bu köydeki yaşamın içine bırakıyorsunuz kendinizi. Ziyaretçileri köyün meydanındaki asırlık çınar ağacı karşılıyor. Fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusu genzinize doluveriyor. Bu koku tok insanda bile açlık hissi uyandırıyor. Köy girişinde bulunan tarihi mezarlık ise artık gömüye kapatılmış. Eski yazıların ağırlıklı olduğu mezar taşlarının sıralandığı mezarlıkta mermer kullanımı yasaklanmış. Köy girişinden ara sokaklara kadar uzanan neredeyse her eski yapının önünde kadınlar bir şeyler satıyor. Tezgahta reçeller, mis gibi kokan cevizli ekmekler, erişteler, kurutulmuş otlar, tığ ile işlemiş elişleri alıcılarını buluyor. Zamanı 700 yıl öncesinde durdurmayı başarmış köyde turizm her yerli için bir kazanç kapısı olmuş durumda. Osmanlı Dönemi mimarisinin en nadide örneklerini barındıran evleri ve taşlı dar sokaklarıyla bu tarihi köy, sadece Türkiye’nin değil dünyanın da önemli bir kültür mirası. Bu kültür mirasına ilgi de oldukça fazla. Ziyaretçilerin biri geliyor biri gidiyor. Bu şirin köy hiç yalnız kalmıyor.
Doğal güzelliklere sahip bu köyün yukarı kısmında yer alan yürüyüş parkurunda huzur dolu bir yürüyüş yaparak şehrin keşmekeşinden ve gürültüsünden uzakta ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Köyde gezinirken fotoğraf makinanızı elinizden düşüremeyeceksiniz buradaki pencereleri rengarenk ve ahşap evler oldukça dikkatinizi çekecek. Çatıları karşılıklı olarak birbirlerine uzanan kırmızı kiremitli evler sizi tarihten bir kareye bir götürecek.
Köyün ismi nereden gelmektedir?
Bursa’da Uludağ’ın etekleri ile vadileri arasında sıkışıp kalan köylere kızık köyleri denmektedir. Cumalıkızık haricinde Derekızık, Fidyekızık gibi köyleri de bulunmaktadır. Bu köye Cumalıkızık denmesi de rivayete göre diğer kızık köylerinin Cuma namazı için burada toplanmış olmalarından bahsedilmektedir.
Köyün Tarihçesi
Osmanlıların Bursa’da ilk yerleştikleri bölgelerden olan Cumalıkızık Köyü’nde, 180’i halen kullanılmakta olan, bazıları koruma altına almış ve restorasyon çalışmaları yapılan toplam 270 tane Osmanlı dönemi mimari dokusunu günümüze taşıyan ev bulunmaktadır. Bölgedeki Ihlamurcu mevkiinde Bizans devrine ait bir kilise kalıntısı da 1969 yılında tespit edilmiştir.
Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi
Cumalıkızık’ta görülmesi gereken yerlerin başında gelen Etnografya Müzesi, köyün girişinde yer almaktadır. Bu müzede 18. 19. ve 20. yüzyıla ait aydınlatma ve ısınma araçları, mutfak eşyaları, tarım aletleri, av malzemeleri ile binek ve taşıma gereçlerinin sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde ise at arabaları, şaraphane, üzüm çiğneme teknesi, dibek taşı ve sütun başlıkları yer almaktadır. Köydeki eski yaşama dair sizi aydınlatacak bu müzeyi listenize eklemenizi tavsiye ederiz.
Cumalıkızık Evleri
Köydeki yaşanmışlığı yansıtan birbirinden güzel evler; ağaç, kerpiç ve moloz taştan yapılmıştır ve genellikle iki ya da üç katlıdır. Evlerin üst katlardaki pencereleri, cumbalı veya kafeslidir. Beyaz, sarı, mor ve mavi renklerle boyalı olan Cumalıkızık evlerinin giriş kapılarında yer alan tokmaklar ise dövme demirden yapılmıştır.
Bu şirin köyde her şey doğal ve lezzetli. Yöreye has doğal ürünlerle hazırlanan köy kahvaltısını yapmanızı tavsiye ederiz. Ev yapımı birbirinden leziz reçeller, tereyağı, köy peynirleri kahvaltınızı şenlendirecek türden. Köyün bir diğer bir lezzeti ise çeşit çeşit gözlemeleridir. Cumalıkızık Köyü’ne yolunuz düşerse köy kahvaltısını ve leziz gözlemelerini tatmadan dönmeyin.
Cumalıkızık Köyü’ne geldiğinizde Cumalıkızık Cami, Cumalıkızık Hamamı ve Zekiye Hatun Çeşmesi’ni de görmenizi tavsiye ederiz. Köydeki cami, caminin yanında yer alan Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbesi olan bir hamam da Osmanlı devrinden kalmadır. Zekiye Hatun Çeşmesi 1917 yılında bir hayrat olarak yapılmıştır.
Cumalıkızık Köyü’ne; Bursa Santral garajdan belediye otobüsleri ve minibüs ile yarım saatlik bir yolculuk sonrasında ulaşım sağlanabilmektedir.
Cumalıkızık otellerinde yöresel dokuyu fazlasıyla hissedebilirsiniz. Bugün otel olarak kullanılan yapıların yetkilileri de bu konaklarda doğmuş, büyümüş ve atmosferini yaşamış kişilerdir.
“Orada bir köy var uzakta…”şarkısındaki gibi adeta bu tarihi mirasımız olan köye gitmeli, burada kalmalı ve burayı hissederek yaşamalıyız.