Aşıklar Şehri : Roma
Roma’yı tersinden okuduğunuzda sizi bir sürpriz bekliyor: Amor, yani aşk, o yüzden çoğu zaman Aşıklar Şehri olarak adlandırıyor..
Bu yazımızda İtalya’nın 7 tepeli aşk şehri Roma’yı inceliyoruz. Bu şehir; birbirinden leziz yemekleri, tarihi ve çarpıcı mimarisi ile tam bir kültür başkenti.
Roma, İtalya’nın en geniş yüz ölçümüne sahip şehri ve başkentidir. Kalabalık bir nüfusa sahiptir. Bu şehir her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Akdeniz ikliminin hakim olduğu bu şehirde turistik ziyaret için en ideal mevsim bahardır.
Üç bin yıllık bir tarihe sahip Roma’ya aşık olmamak imkansız. Dünyanın en büyük imparatorluklarından Roma İmparatorluğu’nun bu büyüleyici merkezi Roma, hiç şüphesiz Avrupa’nın en fotojenik şehirlerinden biri. Bu tarihi şehrin manzarasına bakıp insanın içinden “Seni Seviyorum Roma” diye haykırmak geliyor. Her taşında her sokağında ve her meydanında Rönesans izlerini barındıran bu antik şehir günümüzde İtalya’nın başkenti olarak politik önem taşımasının yanı sıra Vatikan’da Papa’ya ev sahipliği yaparak dini önemini de korumaktadır.
Roma’da başta Antik Roma olmak üzere bir çok tarihi eser bulmak mümkün. Ayrıca Katoliklerin dini merkezi Vatikan’da da bir çok önemli gezi noktası yer alıyor.
Sizin için hazırladığımız listemizdeki önemli gezi noktalarına göz atabilirsiniz.
Kolezyum: Kolezyum, del Colosso Meydanı’nda yer almaktadır. MS 72 yılında İmparator Vespasian tarafından yapılma emri verilen Roma’da bulunan amfi tiyatrodur. Tiyatro, oğlu Titus tarafından 80 yılında tamamlanmıştır. İsmini İmparator Nero’dan alır. Taş ve demirden inşa edilmiştir. Dünyadaki en büyük amfi tiyatrodur. Roma mimari ve mühendisliğinin en önemli eseri olarak kabul edilir. Burası döneminde sadece tiyatro oyunları için değil hayvan dövüşleri, idamlar ve gladyatör mücadeleleri için de kullanılmıştır. Ayrıca Roma Katolik Kilisesi ile yakın bağlantıları bulunmaktadır. Papa, Kutsal Cuma (İsa’nın çarmıha gerildiği gün) için meşaleyi Kolezyum etrafındaki alanda ateşler. Giriş ücretlidir.
Trevi Çeşmesi: Roma’daki en büyük ve en ünlü barok tarzı çeşmedir. Bu çeşme, Trevi Meydanı’nda bulunur. 1732 yılında Nicola Salvi tarafından tasarlanan çeşme 1762 yılında tamamlanmıştır. Dört sütununda soldan sağa şu alegorik heykeller vardır: “Meyve Bolluğu”, “Tarlaların Verimliliği”, “Sonbaharın Zenginliği” ve “Bahçelerin Zenginliği”. Bir tiyatro sahnesine benzeyen Trevi Çeşmesi, Roma’da çekilen birçok sinema filminde yer almıştır. Aşk Çeşmesi adı ile de bilinir. Çeşmeye para atma ritüelinin kişiye aşk, bolluk vb. konularda iyi şans getireceğine inanılır.
Panteon: Antik Roma döneminden kalan ve en iyi şekilde korunmuş bir yapıdır. MS 118 – 125 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı, İmparator Hadrian tarafından yapılmıştır. yapılış amacı Augustus’un arkadaşı ve komutan Marcus Agrippa’nın MS 80 yılında yanan Panteon’unun yerine geçmektir. Panteon’un giriş kısmında Latince yazılmış Marcus Agrippa’ya ithaf edilen bir yazı görülebilir. Yazıda “M. Agrippa, Lucius’un oğlu, üç kez konsül olan kişi yapmıştır.” yazmaktadır. Girişin iki kısmında Augustus ve Agrippa’nın heykelleri bulunmaktadır. İmparator Phocas’ın yapıyı Papa Boniface VII’ya vermesi ile o günden günümüze kilise olarak kullanılmıştır.
İspanyol Merdivenleri: 1723 – 1726 yılında Roma‘da yapılan merdivenler Francesco de Sanctis tarafından tasarlanmıştır. Kelebek şeklindeki dizaynı ile İspanya Meydanı, dünyadaki en ünlü şekillerden biridir. Barok stilini yansıtan meydan, Rönesans döneminde eski yazarların ve sanatçıların buluşma noktasıydı. 17. yüzyılda Trinita dei Monti Kilisesi’nin adı meydana verilse de sonrasında İspanya elçisinin burada yaşamasıyla yine “İspanya Meydanı” adını almıştır. Merdivenlerin önündeki “Barcaccia” olarak bilinen bot şeklindeki çeşme, Papa Urbano VII’nın oplu Bernini’ye verdiği emirle Fransız kralı ile yapılan anlaşmanın anısına yapılmıştır. Merdivenleri kaplayan renk renk çiçekler ile harika bir görüntü sunar.
Sistine Şapeli: Bu harika yer tek bir kişinin çalışmasıdır: Michelangelo. Şapel adını Papa Sixtus VII ailesinden alır. Dünyanın en önemli dini merkezlerinden biri haline gelen bu yerin yapım amacı sade bir saray şapeli inşa etmekti. Ancak günümüzde hem dini hem de mimari ve sanatsal açıdan oldukça değerli bir nokta halini almıştır. En dikkat çeken kısmı ise tavanın tam ortasında yer alan “Yaradılış” isimli Adem’in yaratılışı ve Tanrı resmidir.
San Pietro Meydanı: 1656 – 1667 yılları arasında Roma‘da Bernini tarafından tasarlanan bir meydandır. Meydan büyük bir elips şeklindedir. Bu meydan Hristiyan dünyasının en büyük bazilikası olan St. Peter’a ev sahipliği yapar. Ayrıca dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan’ın sembollerindendir. Günümüzde bu meydan Papa’nın halka seslendiği ve diğer bir takım önemli olayların organize edildiği bir yerdir.
San Pietro Bazilikası: Hristiyan dünyasının en büyük bazilikasıdır. MS 4. yüzyılda İmparator Constantine’in isteği üzerine Saint Peter’ın şehit düştüğü yerde inşa edilmiştir. Roma Rönesans ve Barok tarzında yapılmıştır. Kubbenin planı Michelangelo’ya aittir. Giriş ücretlidir.
Vatikan Müzesi: Dünyanın en büyük Roma müze kompleksidir. Kompleks içerisinde ziyaret edilecek birçok yer vardır. Fakat en çok dikkat çeken noktalar şunlardır: Sistine Şapeli, Raphael’in Odaları ve Etrüsk Müzesi. Müzenin her bir köşesi dikkat çekerken en çok ziyaretçi çeken kısım Michelangelo’nun eseri Sistine Şapeli‘dir.
Piazza Navona: Eski bir stadyum şeklinde inşa edilmiştir. Romalılar döneminde bu alan Dominitian Stadyumu olarak kullanılmaktaydı. Roma hayatının en canlı yaşandığı yerlerdendir. Uzun bir süre buluşma noktası olarak kullanılan meydan, ayrıca pazarlara, yarışlara ve farklı organizasyonlara ev sahipliği yapmıştır. Barok tarzının baş yapıtı olarak kabul edilir. Meydanda mimar Gian Lorenzo Bernini’nin “Dört Nehir Çeşmesi”, Francesco Borromini ve Pietro da Cortona’nın çalışmaları yer almaktadır. Eski dönemlerde akrobat ve hokkabazların bulunduğu yerlerde günümüzde hala renkli kişilikler, ressamlar, karikatüristler ve falcılar görülebilir.
Via Del Corso: Kısaca bilindiği haliyle Corso, Roma’da Piazza Venezia’yı Piazza del Popolo Meydanı’na bağlayan yoldur. Günümüzde bu sokak ünlü dükkanların bulunduğu bir yerdir.
Castel Sant Angelo: İmparator Hadrian için MS 130 – 139 yılları arasında Roma‘da inşa edilmiş bir kaledir. Ayrıca papanın evi ve hapishane olarak da kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu Cem Sultan da hapishanede mahkum edilenler arasında bulunmaktadır.
Ponte Sant Angelo (Bridge of Hadrian): Castel Sant Angelo’nun hemen önünde Bridge of Hadrian yani Hadrian Köprüsü adında bir de köprü bulunur. Hadrian Köprüsü Roma’da bulunan en güzel köprüler arasında yer alır.
Piazza Venezia: Roma’nın geometrik merkezinde yer alan bir meydandır. Venezia Meydanı, Kardinal Venezia’dan almıştır adını. Capitone Tepesinin eteklerinde yer alır.
Circus Maximus: Roma’nın en eski ve en büyük stadyumudur. Bazı kısımları taştan yapılmıştır ve MÖ 46’da Sezar tarafından yapılmıştır. Roma’da bulunan bu yer, inşa edildiği zamanlarda tekerlekli araba yarışı ve toplu eğlenceler için kullanılmaktaydı. MS 550 yılına kadar bu amaçlarla kullanıldı. Taş ve tahtadan inşa edilen Circus Maximus iki kez yandı. İkinci kez yanması olayı İmparator Nero’nun Romayı yaktığını söylendiği zamanlara denk gelir.
Santa Maria Maggiore: Roma’daki dört Patrikal bazilikadan biridir. İnşa emri Papa Liberio tarafından verilmiştir. 9. yüzyılda inşa edilmiştir. Paskalyadan sonraki 8. Pazar Papa tarafından yönetilen akşam ayini vardır. Papayı yakından görmek ve bu aktiviteye iştirak etmek için harika fırsattır.
Campo Dei Fiori: “Fiori” İtalyanca’da “çiçek” anlamına gelir. İsmin verilmesinin 2 efsanevi nedeni vardır. Birincisi verimsiz olan bu alanın verimli ve renkli hale getirilmesi, ikincisi ise Pompeo’nun sevdiği kadın Flora’dır. Geceleri ve gündüzleri farklı hallere bürünen meydan, tarih içerisinde yarışlara, idamlara ve diğer değişik ve önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmıştır. Meydan ayrıca Giordano Bruno’nun heykeli ile meşhurdur. 1888 yılında yapılan bu heykel filozofun tam da idam edildiği noktaya konulmuştur.
Campo dei Fiori Pazarı: Roma’nın en ünlü pazarlarından biridir. Yiyecek çeşitlerinin yanı sıra giyim bölümüyle de dikkat çekmektedir. Pazar günleri haricinde ziyaret edilebilir.
Piazza del Popolo: Roma’daki en büyük meydandır. Kimi zaman pop konserlerine, siyasi olaylara, gösterilere ve yeni yıl kutlamalarına ev sahipliği yapar. Bu meydan önemli alışveriş caddelerinin kesiştiği noktada bulunmaktadır.
Arch of Constantine: 4. yüzyılda dikilmiştir ve dikilmesindeki amaç ilk Hristiyan İmparator Konstantin’in zaferini anmaktır. Roma’da ayakta kalmış en son taktır.
Via Condotti: Bulgari’nin açılışı ile 1905 yılında bu sokak modanın merkezi haline gelmiştir. Kıyafet, deri, mücevher gibi ürünlerin satıldığı ünlü markaların olduğu bir yerdir. Özellikle hafta sonları gezmeyi ve vitrin seyretmeyi seven turistler ile daha da kalabalık hale gelir.
Roma Forumu: MÖ 5. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar en önemli anıtlar buraya inşa edilmiştir. Forum içerisinde Settimio Severo Takı, Saturno Tapınağı, Vestali Evi, Mamertine Hapishanesi, Antonio ve Faustina Tapınağı ve Tito Takı gibi eserleri görebilirsiniz. Döneminde ticaret, iş ve adaletin yer aldığı bir yerdi. Şehrin kalbinin attığı bu noktada dini aktiviteler de yapılıyordu.
Via Veneto: İsmini Vittorio Veneto Savaşı’ndan alır. ünlü mağazalarda alışveriş yapabilir, en ünlü Roma restoranlarında yemek yiyebilir ve şehirdeki en şık gece kulüplerinde bir şeyler içebilirsiniz. Artık Roma’nın en güzel otellerinden bazıları buradadır. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği de bu sokaktadır.
Altare della Patria: İtalya’nın ilk kralı olan Victor Emmanuel ve İtalya’nın birleşmesi anısına yapılmıştır. 2007 yılında panoramik bir asansör eklenmiştir. Böylelikle ziyaretçiler buraya çıkarak Roma’yı 360 derecelik bir açıdan görebilirler. Seyir terası ücretlidir.
Palatino Tepesi: Eski imparatorların evleri, taklar, tapınaklar ve ılıcalar burada bulunmaktadır. İsminin etimolojik kökü “palace” (saray) kelimesinden gelir. Giriş ücretlidir.
Galleria Borghese: Antik mozaik, heykel, oyma ve resimlerin bulunduğu bir galeridir. Giovanni Bellini, Titian, Caravaggio, Antonello da Messina, Raphael, Correggio gibi isimlerin baş yapıtlarını içerir.
Caffe Greco: Roma’nın en eski ve en bilinen barıdır. Casanova, Goethe, Franz Liszt, Andersen gibi ünlü isimleri de ağırlamıştır.
Caracalla Hamamı: İmparator Caracalla zamanında yapılmıştır. O günlerde genelde soyluların banyo yapıp rahatladığı yapı günümüzde turistik gezilecek bir yerdir.
Arch of Titus: Via Sacra’da bulunan bir taktır. MS 82 yılında Roma İmparatoru Dominitian tarafından ölen kardeşi Titus’u ve zaferlerini anmak için yapılmıştır.
Dört Nehir Çeşmesi: Piazza Navona’da yer alan bir çeşmedir. 1651 yılında Gian Lorenzo Bernini tarafından Papa Innocent X için yapılmıştır. Çeşmenin ismi dört kıtadaki dört nehrin dört tanrısından gelir.
Basilica of St John Lateran: Roma’daki en eski bazilikalardan biridir. Kilise içerisinde beş tane koridor bulunur ve burada eşsiz mozaikler ve heykeller görebilirsiniz.
Piazza del Campidoglio: Roma Belediyesi ve Capitoline Müzeleri burada bulunur. Meydanın dini önemi inşa edilen tapınaklar ile artmıştır. Meydanda ünlü “she- wolf” heykeli (Romulus ve Remus) görülebilir.
Piazza Colonna: Meydanda dikkati çeken yapı 1589 yılında yapılan Saint Paul’un bronz heykelidir.
Palazzo del Quirinale: Bu tarihi bina günümüzde İtalya Cumhuriyeti Başkanı’nın yaşadığı yerdir. Bugüne kadar tarihi yapı otuz papa, dört kral ve on bir devlet başkanına ev sahipliği yaptı.
Trajan’s Market: Dünyanın en eski alışveriş merkezi olarak düşünülen yerdir.
Traianus Sütunu: Roma İmparatoru Trajan’ın Dakyalı Savaşlarında elde ettiği zaferi anmak için yapılmıştır.
Roma Ulusal Müzesi: 1981 yılında devlet tarafından açılan müzedir. İlk katında Romalı sanatçıların Yunan Helenistik döneminden esinlenerek yaptığı heykeller vardır. Bunların arasındaki en önemli parçalar il Generale di Tivoli, La Fanciulla di Anzio ve Efebo’dur. İkinci katında farklı yapılardan alınmış dekoratif mimari eserler bulunur. Burada ayrıca Grottarossa’nın mumyası görülebilir.
Vatikan Bahçeleri: Vatikan’ın yarıdan fazlasını kaplayan park ve bahçelerdir. Bahçelerin içerisinde “Radyo Vatikan” gibi binalar da bulunur. ahçe ve parklar Rönesans ve Barok döneminde kurulmuştur ve birçok bitki çeşidine ev sahipliği yaparlar.
Roma Şehir İçi Ulaşım
Dünyanın en çok ziyaret edilen Roma için ulaşım oldukça önemli bir konudur. Turistik noktaların çoğu ve civarı trafiğe kapalıdır. Şehir içindeki bir çok önemli noktaya metro, tramvay ve otobüs kullanarak ulaşmak mümkündür.
Roma Alışveriş Rehberi
Kültür, sanat, tarih, din gibi konularda dünyaca tanınmış olan bu şehir alışveriş konusunda da ziyaretçilere zengin seçenekler sunmaktadır. Dünya modasına yön veren adreslerden biri olan Roma’dan ünlü markalara ait deri ürünleri, çantalar, ayakkabılar ve kıyafetler alabileceğiniz gibi daha uygun bütçeye hitap eden hediyelik eşyalar almanız da mümkün. Şehirdeki en ünlü alışveriş bölgeleri ise via del Corso, via Condotti ve via Cola di Rienzo’dur. Roma’da alışveriş yapabileceğiniz bir çok irili ufaklı mağaza mevcut. Sebze & meyve ve ikinci el eşya pazarları da bulunuyor.
Roma Yemek Rehberi
Roma yemek kültürü açısından zengin bir şehirdir. Geleneksel İtalyan mutfağına ait yemeklerin yanı sıra burada dünya mutfaklarını da tatmak mümkündür. Makarna, peynir, zeytinyağı, pizza ve sebze ağırlıklı bir mutfak olan İtalyan mutfağı size birçok lezzetli seçenek sunar.
Görülmesi gereken yerlerinden, yemek kültürüne kadar her noktasına dokunduğumuz aşk şehri Roma; derin tarihiyle, eşsiz mimarisiyle, leziz mutfağıyla sizleri büyülemeyi bekliyor.